25 Temmuz 2012 Çarşamba

Kadınların Birbirine Verdiği En Kötü Tavsiyeler

En kötü kariyer tavsiyelerinin kadınların birbirine verdiği tavsiyeler olduğunu biliyor muydunuz?


Kendine has dinamikleri olan kariyer dünyasında başımız sıkıştığında deneyimli birilerinden tavsiye almak bir dosttan daha çok rahatlatır içimizi. Peki aldığımız her kariyer tavsiyesi bizim için geçerli midir? Bu tavsiyeleri uygulamaya koymadan önce kendi gerçeklik süzgecimizden geçirmekte fayda var. Penelope Trunk’a göre en kötü kariyer tavsiyeleri kadınların kadınlara verdikleri… “Brazen Careerist” adlı bir şirket ve bloğun sahibi olan Trunk kariyeri boyunca erkeklerden aldığı tavsiyelerin kadınlardan aldıklarından çok daha iyi olduğunu söylüyor. Kariyerine yazılım sektöründe başlayan Penelope Trunk daha sonra geçtiği start up dünyasında da kadınların az olduğu iş ortamlarında bulunmuş. Trunk nedenlerinden emin olmamakla birlikte kendisi gibi 40’lı yaşlarındaki kadınların çoğunun kadınlardan alınan tavsiyelerle ilgili benzer deneyimleri olduğuna inanıyor. Trunk iş hayatı süresince kadınlardan aldığı en kötü kariyer tavsiyelerini de sıralamış. İşte Trunk’ın tanımıyla “kulaklarımızı kapalı tutmamız gereken” o tavsiyeler ve gerçekte yapmanız gerekenler…

Kadınların kadınlara verdiği en kötü tavsiyeler – 1:
“Çocuk konusu bekleyebilir, acele etme”
Çocuk isteyenler elini çabuk tutmalı. 35’in üzerindeki yaşlarda bebeğin down sendromlu olma şansı çok yüksek. Diğer yandan 30’undan sonra iki çocuk yapmak isterseniz düşük riski artar. Bu, kadınların yüzde 60’ının başına geliyor. Üstelik iki çocuk arasında zamana da ihtiyacınız olacak. Bu da her şey yolunda giderse iki çocuk sahibi olmak için en az 5 yıla ihtiyacınız olduğu anlamına geliyor. Bir şeyler ters gittiğinde ise doğurganlığınız tehlikeye girebilir. Eğer biyolojik saatinizle rulet oynamak istemiyorsanız kumarı bir kenara bırakın. 30 yaşlarında doğum yapmak istiyorsanız 28 yaşında evlenmeniz; o yaşta evlenmek için de 26’sındayken doğru insanı bulmuş olmanız gerekir. Muhtemelen önce evlenip sonra kariyerinize odaklanmanız gerekecek. Biz söylemiyoruz, en iyi iş okulları kadınları biyolojik saatlerini kaçırmamaları konusunda uyarıyor…

Kadınların kadınlara verdiği en kötü tavsiyeler – 2:
“İyi bir lider olmak için iş kitapları oku”
İş kitaplarının çoğu erkekler tarafından yazılmıştır. En son araştırmalar kadınlarla erkeklerin farklı tarzda liderlik ettiğini gösteriyor. Her şey bir yana kadın gibi liderlik eden kadınlar erkeklere benzeyerek liderlik etmeye çalışan kadınlardan çok daha iyi iş çıkartıyor. Bu şaşırtıcı değil çünkü kendini bilen ve tanıyan hakiki insanlar iş hayatında daha başarılı olurlar. Benim kariyerimde hangi kitabın etkisi oldu, bilmek ister misiniz? “Duyarlı Kadın” adında bir kitap… Kitabı ortaokul yıllarımda ailemin odasındaki kitaplıkta bulmuştum. Yetişkinlere göre bir kitap olduğu için anlamakta zorluk çekmiştim ama bir kadın olarak kendimi tanımakla ilgili pek çok şey öğrendim o kitaptan. Kendinize karşı dürüst olduğunuzda ve size doğru gelen şeyleri yaptığınız sürece iyi bir lider olursunuz. İyi liderler her şey bir yana kendilerine karşı dürüst insanlardır. Dürüst olmadığınız zaman hiçbir kitap sizi iyi bir lider yapamaz. Zamanınızı iş kitapları yerine kendinizi tanımaya harcarsanız daha verimli olursunuz.


Kadınların kadınlara verdiği en kötü tavsiyeler – 3:
“En ufak bir cinsel tacizi bile şikayet et”

Bu insanların işyeri tacizlerine inanmadığı 1970’ler için iyi bir tavsiye olabilir. Ancak artık herkes biliyor ki böyle şeyler olabiliyor. Etrafınıza baktığınızda kariyerinin ilk 5 yılında işyerindeki bir erkekten uygunsuz bir davranışa maruz kalmayan bir kadın bulmakta zorlanırsınız. Ancak artık erkekler ile kadınlar arasındaki maaş farkı uçurumlarla ifade edilmiyor. Üstelik erkek işsizlerin sayısı kadınlardan daha fazla. Dolayısıyla günümüz şartlarında çalışan kadınların gerçekten kurban edildiğini söylemek zor.
Diğer yandan üst düzey yöneticiler şirketlerinin adının cinsel taciz davası ile anılmasını kesinlikle istemiyor. Bu, birçok nedenle şirketlerin kaçınmak isteyeceği bir durum. Bu yüzden de insan kaynakları çalışanları şirketi bu davalardan korumak için eğitiliyor. Bu da şu anlama geliyor, bir kadın bir taciz olayını şikayet ettiği anda şirket kendisini davadan korumak için yasal olarak yapması gereken her şeyi yapacaktır. Şirketlerin böyle bir durumda yasal olarak kadınları rahatlatmak gibi bir yükümlülükleri bulunmuyor. Diğer yandan cinsel tacizi şikayet eden kadınlar misilleme ile de karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla kadınların cinsel tacizi rapor etmemesi gerektiği ile ilgili yaygın bir kanı var. Bunun yanında kadınlar tek başına da bunun üstesinden gelebilir. Sonuçta erkekler sadece işyerlerinde değil, her yerde kadınları taciz ediyor.
Kaynak: Sabah Gazetesi – Hüsniye Güngör MOKABER